
Sırtını Toroslara yaslamış, yüzünü Akdeniz’e dönmüş bir güzelden, Alanya’dan bahsedelim biraz. Efsaneye göre Mısır Kraliçesi Kleopatra bile bu sulara aşık olmuş, o yüzden o meşhur plajın adı Kleopatra Plajı. Kumu altın gibi, denizi çarşaf gibi...
Ama Alanya sadece deniz değil dostlar. Teleferikle o meşhur kaleye çıkarken manzaraya bakıp iç geçirmemek elde değil. Kızılkule’nin gölgesinde bir çay içmek, Damlataş Mağarası’nın şifalı havasını solumak ruhunuza iyi gelecek. Geceleri ise iskele tarafı cıvıl cıvıl; eğlence arayanlar için sabahlar olmuyor. Hem dinlenmek hem eğlenmek isteyenler için Alanya, reçeteye yazılacak ilk ilaçtır!